2Uz. Dr., Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi , Göz Hast., İstanbul, Türkiye
3Asist. Dr., Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi , Göz Hast., İstanbul, Türkiye ÖZ
Presbiyopi akomodasyonun kaybı olup, henüz refraktif cerrahi dahil cerrahi yaklaşımların tam olarak çözüme ulaştıramadığı kişinin günlük yaşam kalitesini bozan fizyolojik bir görme problemidir. Presbiyopi tedavisinde refraktif lens değişimi bir tedavi seçeneğidir. Cerrahi tekniklerinin gelişmesi ve presbiyop sayısının gün geçtikçe artması nedeniyle göz içi mercekleri (GİL) ile presbiyopi tedavisi önem kazanmıştır. Şimdiye kadar multifokal GİL dahil olmak üzere birçok denenmiş ancak hiçbiri ideal hedefe ulaşamamıştır. Son yıllarda akomodatif göz içi lensler (AGİL) üzerinde çalışmalar yoğunlaşmıştır. AGİL?ler silyer kasın halen devam eden kasılma fonksiyonundan yararlanırlar. Bu lenslerde iki temel tasarım kullanılmaktadır. İlki bir veya iki optiğin öne aksiyel hareketi ile akomodasyon sağlamaktır. İkincisi ise kurvatür ve şekil değiştiren tasarımlardır. İlk kullanılan AGİL olan Crystalens hayal kırıklığı yaratsa da yeni geliştirilen GİL?lerle başarılı sonuçlar bildirilmektedir. Yeni tasarım lenslerde AGİL kapsüler kese yerine sulkusa yerleştirilmektedir. Gelecekte bu lenslere torik mekanizmanın da ilave edilebileceği düşünülmektedir.
GİRİŞ
Presbiyopi akomodasyonun kaybı olup, henüz refraktif cerrahi
dahil cerrahi yaklaşımların tam olarak çözüme ulaştıramadığı,
kişinin günlük yaşam kalitesini bozan fi zyolojik
bir durumdur. Presbiyopi gelişiminin multifaktöryel olduğu
kabul edilmektedir. Multifaktöryel olması sebebiyle presbiyopinin
düzeltilmesi de güçleşmektedir. Presbiyopi yaşlanma
ile ortaya çıkmakta ve artmaktadır. Tüm dünyada insan
yaşam beklentisi ve yaşlı insan nüfusunun gün geçtikçe arttığı
düşünülürse her geçen gün daha çok insanın presbiyop
olacağı aşikardır. İnsanların daha konforlu yaşama isteği ve
yakın görmenin gerektirdiği cihazların daha sık kullanılması
nedeniyle presbiyopi düzeltilmesi üzerinde önemle durulan
bir konu haline gelmiştir. Presbiyopinin tedavisi ile ilgili çalışmalar
her geçen gün artmaktadır.
Güncel cerrahi olmayan tedavi seçenekleri okuma gözlükleri (monofokal veya varifokal) ve kontakt lenslerdir (multifokal veya monovizyon için monofokal). Ancak birçok kişi özellikle gençliklerinde gözlük ve kontakt lens kullanmamışlarsa bu seçeneklere kolay adaptasyon sağlayamazlar. Presbiyopi tedavisinde kornea cerrahisi bu cerrahilerin uzun dönem sonuçları ve başarı oranlarına dayanarak halen tartışmalıdır. Güncel cerrahi seçenekleri ise çoğunlukla multifokal göz içi lenslerin (GİL) veya monovizyon sağlayabilmek için monofokal GİL?lerin kullanıldığı refraktif lens değişimleridir. Ancak hiçbir yöntem akomodasyonu tam olarak sağlayamaz ve multifokal GİL?ler ile olan görme semptomları sıklıkla hastaları görsel olarak tatmin etmez. Nöroadaptasyon bu lenslerde çok önemli bir sorundur. Bu nedenle presbiyopi tedavisi cerrahlar için günümüzde henüz zor bir hedeftir. Ancak üretilen yeni lensler ile bu hedefe ulaşılma yönünde adımlar atılmaktadır.[1]
Akomodasyon Mekanizması:
Akomodasyon teorisi büyük oranda Helmholtz?un düşüncelerine
dayanmaktadır. Kapsül, lensi uzak görme için gerekli
olan halinden daha kavisli hale getirecek elastikiyete sahiptir.
Kapsül elastikiyeti zonüllerin normal geriliminin kontrolündedir
ve akomodasyon siliyer cismin kontraksiyonu ile
zonül gevşemesi olduğunda gerçekleşir. Zonüllerin kapsül
üzerindeki gerilimi kalkınca lens kapsülünün gevşemesi sayesinde
lens daha kavisli hale gelir.[2]
Akomodasyonda gözde şu değişiklikler oluşur:
1) Siliyer cisim dairesel kas lifl erinlerinin sfi nkter şeklinde
kontraksiyonu
2) Siliyer cisim uçları arası mesafe azalması
3) Suspensör ligaman gevşemesi.
4) Lens kalınlaşması
Akomodasyon olmadığı durumda gözde oluşan değişiklikler
şunlardır:
1) Siliyer kas gevşemesi
2) Ligamanlarda sertleşme
3) Lenste incelme
Fincham eksize edilen gözlerde yaptığı incelemede, bu gözlerdeki kristalin lenslerin eğriliğinin yaşlı olgularda juvenil olgulara göre daha az olduğunu göstermiştir.[3] Bu bulgulara göre presbiyopi, lens kapsülün siliyer cisim kasıldığında oluşan zonül gevşemesiyle kristalin lensi daha sferik hale getirme kapasitesinin azalmasıdır denilebilir. Yaşlanmaya bağlı olarak lens kapsülünde ilerleyici skleroz oluşup lens kapsülü sertleşir ve böylece kristalin lensi sferik hale getirme kapasitesini kaybeder. Ayrıca ekvatoryal uçta yapışmış ön zonüllerin yaşla birlikte öne doğru yer değiştirdiği de gözlemlenmiştir.[4] Zonüllerde gelişen yer değişiminin de akomodasyon kaybında etkili olabileceği düşünülmektedir. Leydolt ve ark., bir olgunun bir gözüne kapsüler kese içine monofokal GİL yerleştirirken diğer göze monofokal GİL yerleştirilmesini arka kapsüloreksis yaptıktan sonra gerçekleştirmişlerdir. Postoperatif 6. ayda pilokarpin uygulaması öncesi ve sonrası parsiyel koherens interferometri ile her iki gözün ön kamara derinliğini karşılaştırmışlardır. Ön kamara derinlikleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Normalde arka kapsüloreksis ile kapsül de fibrozis azalmaktadır. Bu çalışma akomodasyon kaybına sadece kapsülde görülen fibrozisün neden olmadığını açıkça göstermektedir.[5] Bu faktörler göz önüne alındığında presbiyopinin multifaktöryel bir sorun olduğu bu nedenle tedavisinin de zor olacağı daha iyi anlaşılmaktadır.
Strenk ve ark., manyetik rezonans(MR) çalışmalarında akomodasyon mekanizmasının Helmholtz teorisi ile ilişkili olduğunu göstermişlerdir.[6] Yine aynı çalışmacılar maymundan farklı olarak insan siliyer kasının ömür boyu çalıştığını göstermişlerdir. Siliyer cismin insanda ömür boyu çalışıyor olması bazı çalışmalar için temel oluşturmuş ve birçok yöntem bu avantajdan yararlanmayı hedefl emiştir.[6-8]
Psödoakomodasyon:
Psödoakomodasyon gözün tüm optik sisteminin gücünü ya
da çalışma prensibini kısmen değiştirerek yakın görmede rahatlama
sağlar. Ancak psödoakomodasyon akomodasyonun
gerçek geri kazanılması değildir. Psödoakomodasyondan
faydalanarak yakın görme değişik mekanizmalarla düzeltilebilir.
Bu mekanizmalar sırasıyla
1) GİL pozisyon değişimi: GİL?nin aksiyel pozisyonunun değişmesi ile gözün kırıcı gücünün değişmesidir. Bu prensibi kullanan GİL?ler kısmi akomodatif lensler olarak nitelenebilir.
2) Multifokalite: Kornea üzerinde multifokal optikler (PresbiLASIK) veya multifokal GİL (difraktif veya refraktif) ile sağlanır. Multifokal GİL ile iyi sonuçlar bildirilse de parla ma, hale ve kontrast duyarlılık azalması sık görülen problemlerdir.[9,10]
3) Fokus derinliğinin çeşitli metotlarla artırılması: Pinhol etkisi gibi fokus derinliğinin artırılmasıdır. Fokus derinliği psödoakomodasyonda en önemli faktörlerden biridir.[11] Nakazawa ve ark., monofokal GİL?lerle oluşan psödoakomodasyonun ölçülen fokus derinliği ile ilişkili olduğunu göstermişlerdir. [12] Diğer taraftan fokus derinliği normal görme keskinliği ile negatif ilişkilidir (görme keskinliği ne kadar yüksekse fokus derinliği o kadar düşüktür).[13] Bu etki pupilla çapı büyüklüğünün değişimi (pupilla çapı psödoakomodasyon ile ters orantılıdır.), korneanın astigmat etkisi ve aynı zamanda kornea aberasyonlarında pozitif ve negatif değişiklik (sferik aberasyon, koma-benzeri aberasyon veya vertikal koma) ile sağlanır. Kurala aykırı astigmat kurala uygun astigmat ile kıyaslandığında daha iyi yakın görme sağlarken uzak görmede farklılık oluşturmaz.[14-17]
Akomodatif Göz İçi Lensler:
Gerçek bir akomodatif GİL(AGİL) siliyer cismin aktif kontraksiyonu
ile artan güç değişime bağlı yakın görmeyi düzeltme
yeteneğine sahip olmalıdır.1 Sonuçta AGİL presbiyopiyi
düzeltmeli ve bu merceklerle diğer cerrahi yöntemler
ve merceklerle gelişen yan etkiler görülmemelidir. AGİL?lerin
değişik modelleri geliştirilmiş ve piyasaya sürülmüştür.
Ancak burada yaşanan ticari kaygılar ve zayıf metodoloji
sebebiyle bu lensler hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu lenslerin
etkili olmadığı birbirinden bağımsız farklı cerrahlar tarafından
gösterilmiştir. Geçmişte bu lenslerle ilgili yapılan
hatalar bu lenslerin gerçekten akomodasyonu taklit edip
edemeyeceği şüphesini uyandırmıştır.17 İlk akomodatif lenslerden
bu yana birçok lens geliştirilmiş ve geliştirilmektedir.
Lenslerin kapsüler kese yerine sulkusa yerleştirilmesi üzerinde
durulmaktadır. Gelecekte bu lenslere torik düzeltmeye
de ihtiyaç duyulacaktır. Bu lensler ile ilgili birçok çalışma
yapılmaktadır. Bu çalışmalarda geçmişte önem verilmeyen
ancak gerekliliği tecrübe ile anlaşılan mutlaka dikkat edilmesi
gereken noktalar şunlardır.
1) Yakın (40 cm) ve orta mesafe (70 cm) görme için homolog
eşeller kullanılmalıdır.
2) Akomodasyon subjektif ve objektif testler ile ölçülmelidir.
3) Sonuçlara psödoakomodasyonun katkısı mutlaka tespit
edilmelidir.
4) Sonuçlar birçok merkezli seri ve uzun dönem gözlemlerle
desteklenmelidir.
AGİL için 2 temel prensip uygulanmıştır.
1) Aksiyel pozisyon değişikliği: Tek veya çift optikli tasarımlar mevcuttur. Crystalens, A 1CU Lens, Synchrony Lens, Tetrafl ex Lens bu prensip üzerinden çalışan lenslerdir.
2) Şekil veya kurvatür değişikliği: NuLens, WGİL-CF Lens, Lumina Lens bu prensiple çalışan lenslerdir.
1)Aksiyel pozisyon değişikliği ile etki eden AGİL:
AGİL?lerin çoğu etki mekanizmaları nedeniyle gerçek akomodatif lens olarak tanımlanamazlar. Bu lenslerin etki mekanizması monofokal GİL?in korneaya göre aksiyel pozisyonunun değişmesine dayanmaktadır. Sonuçta gözün tüm kırıcı gücü değişmekte ancak GİL?in kendi gücünde gerçek bir değişim olmamaktadır. Teorik olarak plaka lensler kapsül içine yerleştirildikten sonra ön kapsül fi broze olur ve lense uçtan uca basınç uygular. Bu basınç lensi geriye iter ve lensin optik kısmı vitre ön yüzüne yaslanır. Siliyer cisim kasılınca kasın şekli değişir ve siliyer cisim vitreus boşluğuna doğru yer değiştirir. Böylece vitreus basıncı artar ve bu basınç optiği öne doğru iter. Böylece lens öne doğru yer değiştirir.[2] Nawa ve ark., lensin öne hareketi ile oluşacak akomodatif gücün lensin diyoptri gücüne ve gözün aksiyel uzunluğuna bağlı olduğunu bildirmişlerdir. +11 diyoptrilik (D) lens 1mm öne kaydığında +0.8 D akomodasyon gücü elde ederken +30 D?lik lens 1mm öne kaymayla +2.3 D akomodasyon gücü elde eder.18 Bu lensler pozisyonel psödoakomodatif lensler olarak bilinmekle birlikte uzun dönem yakın görme sonuçları başarılı bulunmamıştır.
Crystalens;
Crystalens (Eyeonics, Inc., Aliso Viejo, CA, USA) UV fi ltre içeren yüksek refraktif-indeksli silikon materyalden üretilmiştir. Optiğin öne doğru hareketine karşı direnci azaltmak için haptiklere takılı menteşeler mevcuttur. Kapsül kesesi içinde GİL fiksasyonu menteşeler ile haptiklerin T şeklini alması ile sağlanır. Monofokal GİL?ler ve Crystalens?ler ile elde edilen uzak görme keskinliği düzeyleri arasında fark yoktur. Ancak orta ve yakın görme keskinliğinde farklı sonuçlar tespit edilmiştir. Halen bazı yazarlar Crystalens?ler ile monofokal lenslere göre yakın ve orta görmede ciddi iyileşme rapor ettikleri halde çoğu yazar çok zayıf sonuçlar yayımlamaktadırlar.[19-25]
Vilupuru ve ark., Crystalens ile Restor +3 D multifokal GİL?leri karşılaştırmıştır. Çalışmacılar uzak-düzeltilmiş yakın görmede (UDYG) daha kötü sonuçlar (sırasıyla ortalama LogMAR: 0.360,-0.042), bildirirken, uzak-düzeltilmiş orta görme keskinliğinde (UDOG) ise biraz daha iyi sonuçlar (ortalama logMAR: 0.186) bildirmişlerdir.[20]
Yapılan bir çalışmada laser ışın takip aberometrisi ile objektif olarak ölçülen akomodatif güç, Crystalens ile 0.4 D?den düşük bulunmuştur.21 Bu çalışmada Crystalens ile saptanan akomodasyon esasında astigmatta, sferik aberasyonlarda, trefoil ve komada değişiklikler gözlemlenmiştir. Bu değişiklikler akomodasyon esnasında lenste oluşan bazı değişikliklerine bağlı olabilir. Sonuçta fokus derinliği artışından oluşan psödoakomodasyon UDOG?da elde edilen orta ve UDYG?de elde edilen hafi f iyileşmeyi desteklemiş olabilir.[22,23] Crystalens zayıf defokus eğrisi gösterdiği halde multifokal GİL (Lentis-Mplus) değişik defokus seviyelerinde daha iyi görme keskinliği göstermiştir. Diğer taraftan Crystalens grubunda fotopik ortamlarda tüm uzaysal frekanslarda daha iyi kontrast duyarlılık sonuçları elde edilmiştir.[24,25]
Akomodatif 1CU Lens:
Akomodatif 1CU lens (HumanOptics AG, Erlangen, Germany) hidrofi lik akrilik materyalden yapılmıştır. Bu lensin etki mekanizması da siliyer kas kasılmasına bağlı optiğin öne doğru yer değiştirmesidir. Optik çapı 5.5 mm total çapı 9.8 mm?dir. Tek parça lens olup dört adet yassı ayağıyla kapsül içine yerleştirilir. Optik ile birleşim yerinde haptikler transmisyon elementleri ile modifi ye edilmiştir. Bu lensin akomodatif özelliği kapsüler kesenin esnekliğine bağlıdır. Kapsülün engellenemeyen kontraksiyonu uzun dönemde bu lensin başarısızlığını açıklamaktadır. [26]
Karşılaştırmalı yapılan bir çalışmada 30 adet 1CU lens hastaların bir gözüne 30 adet MA30 lens ise diğer gözüne takılmıştır. 12 ay sonunda UDYG ortalaması 1CU lenste Jaeger (J) 11.47±0.7, MA30 lensinde ise J 12.8±0.4 bulunmuştur.[27]
Mastropasqua ve ark., 1CU AGİL?lerle (1. Yılda UDYG, J 8.1) 2 yıl içinde total akomodasyon kaybı saptamışlardır. Bunu lens materyal ve tasarımına bağlı gelişmiş olabilecek ağır ön ve arka kapsül opasifi kasyonuna (AKK) (1. Yılın sonunda %100) bağlamışlardır.26
Monofokal lenslerle karşılaştırmalı diğer çalışmalarda yakın görme fonksiyonunda 1CU ile minör bir artış saptamış ancak akomodasyon amplitüd ölçümünde farklılık saptanmamıştır. Sonuçta bu değişiklikler Crystalens AGİL de olduğu gibi psödofakik psödoakomodasyonla açıklanabilir.[28-30]
Tetrafl eks Lens:
Tetrafl ex KH-3500 (Lenstec Inc, FL, USA) tek parça yüksek bükülebilir özellikte yanları köşeli hidroksietilmetakrilat (HEMA) lenstir. HEMA materyali %26 su içerdiği için oldukça esnek bir materyaldir. 1.8 mm kornea kesisinden enjekte edilebilmektedir. Lens haptikleri Helmholtz teorisine göre kristalin lensin akomodasyon sırasındaki hareket avantajını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Menteşe prensibine dayanmamakla birlikte haptik konfi gürasyonu lensin tüm kapsüler kese ile öne hareketini sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
İlk yayınlarda cerrahi sonrası 6 ay içinde %75 olguda en az 2 D AA ve Crystalens ile karşılaştırılınca daha iyi yakın görme sonuçları sunulmuştur.[31,32] Monofokal GİL ile karşılaştırılınca Tetrafl ex in yakın görme fonksiyonunu artırdığı kabul edilmektedir. Ancak Tetrafl ex AGİL?nin göz içinde rölatif olarak sabit pozisyonda kaldığı gösterilmiştir. Bu nedenle sunulan iyi sonuçların GİL?nin kapsüler kese içinde öne doğru hareketinden ziyade bükülebilirliğine bağlı olarak optik aberasyonlarda oluşan değişikliklere bağlı olabileceği düşünülmektedir.[33,34] Ancak bu sonuçlar halen multifokal psödoakomodatif lenslerle alınan sonuçlara göre kötüdür. Bağımsız çalışmalar yakın ve ara görmede monofokal lenslerle mini monovizyon ve hatta Crystalens arasında ciddi farklar göstermemektedir.[35,36]
Bu lensin yüksek esneme kapasiteli hidrofi lik akrilik materyali sebebiyle kapsüler kese kontraksiyonuna çok hassas olduğu, sonuçta haptikte öne doğru esneme olabileceği ve bu durumun lensin değiştirilmesini gerektirebileceği bildirilmiştir.[37]
Synchrony çift optikli GİL:
Synchrony AGİL (Visiogen, Inc. Irvine, California) tek parça üç boyutlu çift optikli silikon lenstir. Ön ve arka olmak üzere iki ana kısımdan oluşur. Her kısım plaka haptik silikon GİL tasarımına sahiptir ve iki kısım arası yay vazifesi gören bu iki kısmı birbirine bağlayan bir köprü mevcuttur. GİL kalınlığı 2.2 mmdir. Ön optik 5.5 mm arka optik 6mm çapındadır. GİL ön kısmı emetropi sağlamak için yüksek pozitif güce sahip olup bu güç +32 D olarak sabittir. GİL arka kısmı ise gözde emetropiye ulaşmak için her lenste farklı negatif güce sahiptir. GİL kapsüler keseye yerleştirilince kese gerilimi optikleri sıkıştırır. Akomodasyon sırasında siliyer kas kasılması zonüler gevşeme sağlar ve kese gerilimi azalır ve sonuçta yay gevşer ve optikler arası mesafe artar ve lensin ön kısmı öne itilir.[2] Ossma ve ark., bu ileri hareketin +3.2 D?lik bir akomodasyon sağlayacak kadar yeterli olduğunu bildirmişleridir. 38 Lensin arka kısmı arkaya doğru aksiyel sapma eğilimini azaltmak, kese içinde sürekli stabilite ve santralizasyon için önemli ölçüde geniş tasarlanmıştır. Bu lensin uzun dönem sonuçları ile farklı cerrahların deneyimleri hakkında çok az bilgi mevcuttur. Bir çalışmada Synchrony değişik defokus seviyelerinde Crystalens ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha iyi görme keskinliği ve görme kalitesi sağlasa da yakın görme sonuçları hala sınırlıdır.[25]
İki optik arasındaki opasifi kasyon riskine karşı yapılan tavşan deneylerinde böyle bir komplikasyon görülmemiştir.[3]
2)Şekil ve kurvatür değişikliği ile etki eden AGİL:
Şimdilerde AGİL klasik olarak kapsüler kese içine mi yoksa dışına mı yerleştirilmesi gerektiği tartışılmaktadır. Kapsüler kese lens epitelinin bazal membranıdır ve içi boşaldığı zaman yapacak bir fonksiyonu kalmadığı ve anatomik desteğini kaybettiği için engellenemez bir şekilde bu dokuda fi brozis ve atrofi gelişir. Sonuçta içi boşaltılınca bir süre sonra kapsüler kese fonksiyon dışı kalır. Primat modelinde fakoemulsifi kasyon sonrası akomodatif lensi taklit eden kuvvet/hareket ölçüm aleti yerleştirilmesi ile kapsüller fi brozisin kese içi mekanik kuvvetlerin yok olmasına neden olduğu gözlemlenmiştir. Oysa kesenin içi yerine üstüne yani sulkusa yerleştirildiğinde en az 5 yıl süren aktif kuvvetler tespit edilmiştir. Uzun zamanda kontrakte olan kapsül basıncı bu durumu tehlikeye atmaktadır.[40] Özetle ileri yaşlarda bile siliyer cisim hala aktiftir ve fakoemulsifi kasyon sonrası zonül-kapsüler kese kompleksinde merkezcil ve merkezkaç kuvvetlerin varlığı gösterilmiştir.[41,42]
Dolayısıyla kapsüler kese içi önlemez atrofi ve fi brozis nedeniyle AGİL için uygun yerleşim yeri değildir. Şimdiye kadar alınan olumsuz sonuçlar bu sebeple olabilir. Bu senaryoda zonül-ön kapsül sisteminde oluşan kuvvetler AGİL için uygun olup asıl yerleşim yeri sulkus olabileceği düşünülmektedir. Pallikaris ve ark., arka kapsül rüptürü olan 3 olguda Crystalens?i sulkusa koymuş ve olguların kese içine yerleştirilen diğer gözlerine göre daha iyi yakın görme değerlerine ulaştıklarını tespit etmişlerdir. Bu sonuçlar sulkusta bulunan uygun güçleri desteklemektedir.[43]
Daha evvel bahsettiğimiz AGİL?lerin etki mekanizması optiğin aksiyel hareketine dayanıyordu. Burada kapsüler kese içinde olan lensin hareketine olan bağımlılık başarıyı sınırlıyordu. Çünkü kapsülde fi brozis ve kontraksiyon bu hareketi sınırlıyordu. Bu yüzden lensi sulkusa yerleştirmek ve böylece siliyer cisim hareketinden faydalanmak fi kri doğmuş ve başka mekanizma arayışları başlamıştır.
Lumina AGİL:
Lumina AGİL (AkkoLens International, Breda, Hollanda) 2 adet optiğe sahip olup bu parçalar birbiri üzerinde hareket edebilme yeteneğine sahiptir. Lens sulkusa yerleştirilir. Lens akrilik hidrofi lik polimer materyalden yapılır. Optikler sabit güce sahiptir. Ön optik gücü +5D iken hastanın gereksinimine göre arka optik gücü +10 ile +20 D arasında değişir. Her optik asferik iç yüzeye sahiptir ve lens hareket ettikçe güç lineer olarak artar. Sonuçta akomodasyonda siliyer cisim kasılır ve lensin boylamsal pozisyonu değişir ve optikler birbiri üzerinde kayar ve lensin kırıcılığı artar. Böylece yakın görme sağlanır. Lensin büyüklüğü sulkus sulkus arası mesafe belirlenerek kişiye özel hazırlanır. GİL yerleştiriminin sulkusa olması dışında işlem diğer katarakt veya refraktif lens değişimi cerrahilerinden farksızdır. GİL 2.8 mm ve 3mm kornea kesisinden implante edilir.
Yapılan bir çalışmada altmış bir Lumina AGİL implante edilen göz 1 yıl takip edilmiştir.[44] AGİL implantasyonundan sonra uzak ve yakın görmede ciddi artış saptanmıştır. Ek olarak monofokal GİL?ler ile karşılaştırılınca Lumina AGİL ile düzeltilmemiş ve düzeltilmiş yakın görmede anlamlı olarak daha iyi sonuçlar elde edilmiştir, (p?0.01). 1 yıllık takip sonunda olguların %90 dan fazlasında düzeltilmiş yakın görme ondalık skalada 0.8 olup %70 olgu da sferik eşdeğer ±1D aralığındaydı. Lumina AGİL ve monofokal lens defokus eğrisi çıkarılmıştır. -4.5 D ve 0.5D aralığında defokus uyarana karşı Lumina AGİL ile daha iyi sonuçlar alınmıştır.
Yine açık alan otorefraktometre WAM-5500 (Grand Seiko, Japan) ölçümleri ile objektif akomodasyon tespit edilmiştir. WAM açık alan ekranından yaklaşan hedefe bakarken sürekli ölçüm alır.45 Bu çalışmada (-2.50), (-300), (-3.50) ve (-4.00) D ye karşı gelen uyaranlara monofokal GİL grubuna göre Lumina AGİL grubunda anlamlı olarak daha iyi akomodatif sonuçlar elde edilmiştir.[44]
Bu monofokal ve akomodatif GİL?lerin kıyaslandığı bu çalışmada hiçbir uzaysal frekansta kontrast duyarlılık fonksiyon farkları anlamlı bulunmamıştır (p?0.05).[44] Takip süresince herhangi bir komplikasyon görülmemiştir. On olguda arka kapsül kesafeti nedeniyle Nd: YAG laser kapsülotomi yapılmıştır.[43]
NuLens AGİL:
NuLens AGİL (NuLens, Ltd., Herzliya Pituah, Israel) İki tarafı da sert tabakayla kaplı esnek polimer optikten oluşur. Sert tabakalardan öndekinde merkezde bir delik bulunur. Tabakalar preslendiği zaman polimer ön yüzeyde bulunan deliğe doğru şişme yapar ve bu sayede kırma gücü artmış bir lens elde edilir.[46] GİL haptikleri sayesinde sulkusa yerleştirilir. Haptik yapısı PMMA dır.
Yapılan bir çalışmada 10 olguda NuLens implante edilmiştir. Bu olguların tümü katarakt yanında yaşa bağlı makula dejeneresansı (AMD) saptanmış olgulardan seçilmiştir. Olguların tümü 12 ay takip edilmiş. Uzak görme keskinliği AMD?ye bağlı beklendiği gibi düşük bulunmuştur. Olgularda preoperatif düzeltilmemiş yakın görme J sıra sayı ortalaması 1 sıra iken postoperatif 1. Yılda 3.8 sıra bulunmuş ve aradaki farkın anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Yine bu çalışma sonucunda düzeltilmiş yakın görme postoperatif 1.yılda ortalama 0.7 sıra kazancı ile hafi f düzeyde artış göstermiştir. [46]
Aynı çalışmada GİL hareketini ortaya çıkarmak için ultrason biyomikroskop ile incelemeler yapılmıştır. Özellikle pilokarpin damlatılması öncesi ve sonrası GİL?nin kesit yüzeyi hareketleri incelenmiştir. GİL implantasyonundan 3 ay sonra pilokarpin ile siliyer kas kasılınca istirahat haline göre lenste 200 mikron öne doğru şişme izlenmiştir. Komplikasyon olarak 1olguda posterior sineşi, 1 olguda haptik tarafından kapsüloreksis kenarı yakalanması görülmüştür. İki komplikasyonda yapılan girişimlerle ortadan kaldırılmıştır. İmplantasyondan 3 ay sonra endotel hücre sayısında preoperatif değerlere göre ciddi azalma görülse de da 6 ile 12 aylık takiplerde hafi f bir azalma ile birlikte özellikle 12.aydan sonra endotel sayısı sabit kalmıştır. Takip süresince %60 olguda AKK gelişmiş ve Nd: YAG laser kapsülotomi ile bu olgular tedavi edilmiştir.[46]
WGİL-CF AGİL:
Wichterle Göz İçi Sürekli Fokus Lens (WGİL-CF) (Medicem, Kamenne Zehrovice, Czech Republic) polifokal optiğe sahiptir ve teorik olarak akomodasyonla şekil değiştirir. Lensin akomodasyon gücü +2 D olarak belirtilmiştir. Değişik mesafelerde görmeyi 3 özelliği sayesinde sağlamaktadır. Bu özellikler şunlardır:
1)Hiperbolik optik tasarıma bağlı yüksek fokus derinliği
sağlayan polifokalite
2)Pupiller refl eks ve polifokalite sayesinde sağlanan psödoakomodasyon
3)Siliyer kas kasılmasına bağlı lens deformasyonu sonucu
lensin kalınlık artışı ve ön ve arka yarıçap azalmasına bağlı
akomodasyon.
Lens materyali %42?lik su içeriği olan metakrilik kopolimerden negatif yüklenen hidrojeldir. Optik çapı 8.6-8.9 mm kadar büyük olup kristalin lense benzer şekilde arka hiperbolik yüzeye sahiptir. Lensin diğer bir özelliği haptiği yoktur. Hiperbolik arka yüzey sonsuz fokusu sağlar. Lensin refraktif gücü kalınlığı gibi santralden perifere azalır. Lensin kalınlığı santralde 1.7 mm?den perifere 0.8 mm kadar değişir. Ek olarak lens 2.5-2.8 mm kornea kesisinden yerleştirilebilmektedir. [47]
Birçok merkezli bir çalışmada katarakt cerrahisi sonunda 48 olguya çift tarafl ı WGİL implante edilmiş ve olgular 6 ay takip edilmiştir. Hasta yaş ortalaması 65 yıl olarak bulunmuş. Bu çalışmada 6ay sonunda ortalama monoküler düzeltilmemiş uzak görme keskinliği LogMAR olarak 0.07 ortalama monoküler düzeltilmemiş yakın görme 0.32 ve binoküler düzeltilmiş yakın görme 0.26 olarak bulunmuştur.[47]
Bu çalışmada subjektif hasta memnuniyeti anketler ile ortaya çıkarılmıştır. Anket sonuçlarına göre %90?dan fazla hasta tatmin olmuşken %8.3 olgu tatmin olmamıştır. %47.9 olgu okuma gözlüğü kullanmadığını, %39.6 olgu ara sıra okuma gözlüğü kullandığını, %12.5 olgu düzenli okuma gözlüğü kullanmak zorunda kaldığını ifade etmiştir. Işık fenomenlerine bakıldığında %50 olgu herhangi bir ışık fenomeni yaşamazken %42.9 olgu ciddi olmayan halo veya glare tecrübe etmiştir. 3 olgu (%6.2) ciddi ve oldukça rahatsız edici ışık fenomeni yaşadıklarını belirtmiştir.[47]
Kang ve ark., fakoemulsifi kasyon uyguladıkları bir olguda WGİL-CF implante etmişlerdir. 10 ay sonra retina dekolmanı gelişmesi nedeniyle pars plana vitrektomi, endolaser fotokoagulasyon, ve %14 C3F8 gaz tamponadı uygulamışlardır. Vitrektomiden 9 ay sonra hasta görme azalması ile gelmiş ve başka merkezde yapılan Nd: YAG laser kapsülotomi sonrası oluşan geniş arka kapsül açıklığından merceğin vitreusa disloke olduğu tespit edilmiştir. Merceğin tek parça olması nedeniyle arka kapsül açıklığının bu lens için önemini belirtilmiştir. [48]
Sonuç olarak; akomodatif lens konusu tüm dünyada göz cerrahlarının ve dolayısıyla bu lensleri üreten endüstrisinin ilgisini çekmektedir. Presbiyopi tedavi problemleri yanında katarakt cerrahisi sonrası yaşanan yakın ve ara mesafe görme problemleri araştırmacıları çözüm aramaya itmektedir. Özellikle katarakt cerrahisi akomodasyon sağlanamadığı sürece istenen seviyeye ulaşmış sayılamaz. Cerrahi sonucunda kişi her mesafedeki cismi aynı netlikte görebilmelidir. Bu konuda çalışmalar devam etmekte her geçen gün yeni prensiplerle çalışan GİL?ler geliştirilmektedir. İlk AGİL ile yaşanan hayal kırıklıkları yeni model lensler geliştirilmesi ve lensin kapsüler kese yerine sulkusa yerleştirilmesi ile aşılmaya çalışılmaktadır.
Tablo 1\'de kullanılan AGİL?ler ve mekanizmaları gösterilmiştir.
Tablo 1: Etki mekanizmalarına göre akomodatif göz içi lensleri
KAYNAKLAR / REFERENCES